Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şubesi Başkanı Doç. Dr. Barış Semiz, Ocak ayının son günlerinden itibaren Ege Bölgesi’nde yoğun bir sismik aktivite yaşandığını belirtti. Doç. Dr. Semiz, Santorini Adası’nın kuzeydoğusunda, en büyüğü 5.2 olmak üzere 1.800’den fazla 2’nin üzerinde depremin meydana geldiğini ve sarsıntıların halen devam ettiğini ifade etti. Semiz, “Her ne kadar büyük bir deprem veya volkanik patlama olasılığı düşük görünse de, en kötü senaryolara karşı tedbirli olmakta yarar var” uyarısında bulundu.

Doç. Dr. Semiz: Tsunami Riski Var

Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şubesi Başkanı Doç. Dr. Barış Semiz, Ocak 2025’in son günlerinden itibaren Ege Bölgesi’nde yoğun bir sismik aktivite yaşandığını belirtti. Doç. Dr. Semiz, 10 Şubat sabahına kadar Santorini Adası’nın kuzeydoğusunda, en büyüğü 5.2 olmak üzere 1.800’den fazla 2’nin üzerinde depremin meydana geldiğini ve sarsıntıların halen devam ettiğini ifade etti.

Depremler nedeniyle Santorini, Anafi ve Amorgos gibi adalarda yaşayan birçok kişinin bölgeyi terk ettiğini söyleyen Semiz, bilim camiasında bu sismik hareketliliğin nedeninin fay hareketleri mi yoksa volkanik bir aktivite mi olduğu konusunda tartışmaların sürdüğünü dile getirdi.

Semiz, yalnızca fayların değil, volkanik hareketliliğin de Ege Bölgesi’nin jeolojik dinamiklerinde önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, “Dalma-batma zonu boyunca okyanus levhası yerin derinliklerinde eriyerek magma oluşturuyor. Bu magma, fay hatları boyunca yüzeye yükselerek Ege Denizi’nde bir dizi volkanik adanın oluşmasına neden olmuştur. Santorini, bölgedeki en büyük volkan olup tarih boyunca büyük patlamalara sahne olmuştur” ifadelerini kullandı.

Tsunami tehlikesine de değinen Semiz, 1956’daki tsunami sırasında Türkiye kıyılarında 1-2.1 metre arasında dalga yüksekliğinin kaydedildiğini, yeni çalışmaların ise bazı senaryolarda 2 metreyi aşan tsunami ihtimalini ortaya koyduğunu belirtti.

Mevcut sismik hareketliliğin nasıl sonuçlanacağının belirsizliğini koruduğunu ifade eden Semiz, “Yunan bilim insanları depremlerin büyük ölçüde fay kaynaklı olduğunu ve volkanik bir patlamanın düşük ihtimal taşıdığını belirtiyor. Deprem fırtınası zamanla sönümlenebilir, ancak nadir de olsa büyük bir depremle veya Kolumbo volkanının faaliyete geçmesiyle de sonuçlanabilir” dedi.

Semiz, Türkiye kıyılarındaki olası etkileri değerlendirerek, “150 km mesafede meydana gelebilecek 7.2 büyüklüğünde bir deprem, Bodrum ve Datça gibi bölgelerde zayıf zeminlerde 0.07 g, İzmir’de ise 0.03 g civarında bir zemin ivmesi oluşturabilir. Bu değerler yapı üzerinde büyük bir etki yaratmayacak gibi görünse de, zayıf zeminli veya özel jeolojik ortamlara sahip bölgelerde daha yüksek etkilere neden olabilir” diye konuştu.

Son olarak, bölgenin jeolojik yapısı gereği hem depremlerin hem de volkanik aktivitelerin iç içe olduğunu vurgulayan Semiz, “Her ne kadar büyük bir deprem veya volkanik patlama olasılığı düşük görünse de, en kötü senaryolara karşı tedbirli olmakta yarar var” uyarısında bulundu.